John T. Molloy Erkekler Neden Bazı Kadınlarla Evlenir? Diğerleriyle Değil! Adlı kitabı evlenmek isteyenler kadınlar için bir rehber niteliğinde yazmış. Nikah dairesinden çıkan 2543 kadın ve nişanlısı ile görüşülmüş bu kitapta yıllarca bir kadınla birlikte olduktan sonra ondan ayrılıp ardından başka bir kadınla evlenen erkekler, evlenmeye ikna olan kadınlar, 40’ından sonra evlenmek isteyenler ve erkeklerin evlendiği kadınlar hakkında merak edilen soruların cevapları bulunuyor. Kitapta ayrıca, boşanmış bir erkekle çıkmanın avantajı ve tehlikeleri, internet flörtleri ve evlenme şansını arttırmanın ip uçları veriliyor…
Neden erkekler bazı kadınlarla evlenir? Diğerleriyle değil! John T. Molloy’un yazdığı bu kitap hayallerinizi süsleyen eşle mutlu bir yuva kurmanızı sağlayacak müthiş bilgiler içeriyor. Evlenemedim, hâlâ kendime uygun eş bulamadım, benim yaşımdakiler çoktan evlenmiştir diye düşünüp üzülmeyin. Çünkü bu kitapta evlenme şansınızı nasıl arttıracağınızı, erkek arkadaşınızın ailesiyle tanıştığınızda nasıl davranmanız gerektiğini ve evlenme teklifini nasıl çabuklaştıracağınızı anlatan uygun stratejiler yer alıyor. Hatta bu kitabı okumaya başladıktan sonra düğün hazırlıklarına başlamanız an meselesi olabilir. Çünkü; bu kitabın hazırlanma aşamasında çalışan araştırmacı ekibinin yarısından çoğu ilk üç sene içinde evliliğe adım atmış bile.
Küçük bir kız çocuğuyken kiminle evleneceğimi çok merak ederdim. Babam benim için “okulu bitirir bitirmez evlenir” derdi. Evlendim, ama babamın dediği kadar erken olmadı bu. Ayrıca, uzun yıllar boyunca çıktığım çocukla evlenmem beklenirken o başka bir kızla evlendi ben de bir başka erkekle... Molloy’un yazdığı kitabın çıkış noktası da bir kadınla belli bir süre flört edip sonra başkasıyla evlenen erkekler olmuş. Bu nedenle öncelikle yıllarca birlikte olduğu kadın yerine bir başka kadınla evlenen çiftlere sorular yöneltilmiş. Çıkan sonuça göre bu erkeklerle evlenmiş kadınlar, daha ilişkilerinin başındayken söz almak için ısrarcı olmuşlardı. Kitabın yazarı, uzun soluklu bir ilişkiden çıkmış bir erkekle tanışırsanız belli bir süre sonra kendisinden bir yüzük beklediğinizi açıkça belirtin diyor. Ayrıca aradan geçen altı ay içinde kesin bir vaatte bulunmamışsa o adamı hemen terk etmek gerektiğini özellikle vurguluyor. Yazara göre; bu hovarda gönüllü adamlar en az bir kadının bekar kalmasına sebep olmuştur. Dolayısıyla en güzel ve en geç olduğumuz zamanları bizimle asla evlenmeyecek bir adamla geçirmek, teklif alacağımız en verimli dönemi boşa geçirmemize neden oluyor... Beş yıl sonra kaybedeceğimiz bir ilişkiyi altı ay içinde bitirmek oldukça mantıklı, böylece vakit kaybetmeden ikinci şıkkı deneme şansı elde ediliyor…
İlk izlenim….
Kitapta yer alan araştırmaya göre ilk karşılaşmada kadını özel kılan kişiliği. Demek ki, her zaman için güzel olmak özel olmak anlamına gelmiyor. Molloy fiziksel güzelliğin ve dış görünümün erkekleri etkilemede önemli olduğunu ama araştırmaya katılan erkeklerin % 60’ından fazlasının da nişanlılarının kişilik özelliklerini şu sözlerle ön plana çıkarttığını ifade ediyor;
“Öyle terbiyeliydi ki.”
“Hayat doluydu.”
“Dünyayla öylesine barışık görünüyordu ki.”
“Özgüvenli, matrak ve enerjikti.”
Yeni biriyle tanıştığımızda yüzümüzde hoş bir ifade olmasına dikkat etmemiz gerektiğini belirten yazar, “İlk tanıştığınızda gülümseyebilirsiniz, böylece o kişiyle tanışmaktan memnun olduğunuz mesajını vermiş olursunuz” diyor. Dikkat edilecek diğer öneriler; İyi el sıkışma, yumuşak ve ölçülü hareketler, hoş bir dinleme yeteneği, arkadaşlık mesajını iletme becerisi. Kitapta ayrıca kaleyi içten fethetmenin önemine de değiniliyor. Yani çıktığınız kişinin ailesinin üzerinde de iyi bir izlenim bırakmalısınız. Araştırmalara göre aileler tarafından onay gören adaylar daha kısa sürede evleniyor. Yukarıda saydığımız kuralların yanı sıra terbiyeli ve ölçülü olmak, düzgün giyinmek, görgü kurallarına dikkat etmek ve görüşmeye zamanında gidip erken ayrılmak şansınızı oldukça arttırıyor.
Erkekler yetenekli kadınları tercih ediyor…
Bu kapsamlı araştırma, evlendirme dairesinden çıkan pek çok erkeğin müstakbel eşlerinin başarı ve becerilerinden övünerek söz ettiğini gösteriyor. Ayrıca, ince ve zarif yapılı kadınların evlenme şansının daha fazla olduğu, aşırı kilolu olmanın da evlilik şansını azalttığı belirtiliyor. Molloy, kilo problemi olanların doktor kontrolünde yaş ve bedenlerine uygun diyet uygulamalarını öneriyor. Çalışmaya katılan kadın araştırmacıların da hem fikir olduğu bir diğer gerçek ise dış görünüme özen göstermek. İstatistiklere göre saçları, tırnakları temiz ve bakımlı olan kadınlar, güzel ama kendiyle hiç ilgilenmeyen bir kadından daha avantajlı konumda.
Yakışıklı erkeklerle evlenmek isteyenler için dört kural;
John T. Molloy, yakışıklı erkeklerin özgüven sahibi ve kendini seven bir kadından etkilenmekle beraber kendilerini becerikli ve muktedir bulan kadınlara daha farklı bir gözle baktıklarının önemine dikkat çekiyor ve yakışıklı erkeklerle evlenmek isteyenlere şu önerilerde bulunuyor;
*Öncelikle ona yaklaşmalısınız. Çok çekici erkekler nadiren kadınlara kur yapar, çünkü tek başlarına otursalar bile kadınlar etrafına toplanır.
*Diğer erkekler gibi onlar da kadınlarının üstüne düşmeyi sever. Onunla ilk tanıştığınızda, herhangi bir erkeğe davranacağınız gibi davranın, ne daha iyi ne de daha kötü.
*Çok yakışıklı erkekler çoğunlukla kendilerinde olmayan özellikteki kadınlarla evlenirler mesela; eğitim, sosyal mevki ve profesyonel hünerler. Ancak beceri ve başarılarınız hakkında fazla kibirlenmeden bilgi verin.
*Okuluna geri dönmesi ya da daha iyi bir işe girmesini teşvik etmek gibi taleplerde bulunun. Onu biraz harekete getirmeye çalışın.
Peki erkekler nerede?
Gerekirse işinizi değiştirin!
Araştırmaya göre; hiçbir kadın, arkadaşlık edebileceği yaşıtı erkek ve kadının bulunmadığı iş yerlerinde asla çalışmamalıdır deniyor. Böyle bir iş yerinde çalışmanın evlenme şansını azaltacağını belirten Molloy, mümkünse vakit kaybetmeden yeni bir iş bulun, nasıl olsa bundan daha kötüsü olamaz diyor. Araştırmalar, kadınların hemen hepsinin doğru kişiye rastlayana kadar bekar erkeklerin çevresinde bulunmak için inanılmaz çaba harcadıklarını göstermiş. Soru sorulan kadınların % 40’ından fazlası erkeklerle tanışabilecekleri yeni işlere girmiş hatta bazıları oturdukları çevreyi değiştirmek için yeni evlere taşınmış. Ayrıca gerçekten ilgilenmedikleri halde bazı erkeksi faaliyetlere katılmış.
Erkek arkadaş bulmak istiyorsanız kız arkadaşlarınızın sayısını arttırın!
Evlendirme dairesinden çıkan birçok kadına son beş yıl içinde en çok kiminle zaman geçirdiği sorulduğunda çoğu beş ya da on tane kız arkadaşının adını vermiş. Bu cevap belki de size saçma gelebilir ama bakın kitap ne diyor? “Bekar kadınların birçoğu boş vakitlerinin dörtte üçünü kız arkadaşlarıyla geçiriyordu. Bu kadınlar bir parti düzenlediğinde erkek arkadaşlarını da çağırıyor böylece daha az kız arkadaşı olan kadınlara nazaran erkeklerle tanışma fırsatı artıyordu. Ayrıca bu kadınlar birbirlerine destek olmak için ellerinden geleni yapıyor ve uygun erkekleri sık sık yemeğe ya da toplantılara çağırıp kız arkadaşlarıyla tanıştırıyorlardı.” Araştırmalar çoğu zaman bu planlı çöpçatanlığın işe yaradığını gösteriyor.
*John T. Molloy, uzun dönemli ilişkileri olup evlenmemiş bir adamla çıkıyorsanız bu kişinin ‘hovarda’ olması muhtemeldir diyor. Bu tip erkekler evlenme vaadi olmadan hayatında bir kadın olmasını, birlikte uyumayı, yemeyi, eğlenmeyi hatta yaşamı paylaşmayı severler.
*Çocuğu olmayan dul erkekler yeryüzündeki en iyi koca adaylarıdır.
*Dul bir erkekle tanışabileceğiniz en iyi yerlerden biri iş çevresidir.
*işyerinizde ne kadar çok bekar kadın ve erkek varsa evlenme şansınız o kadar artar.
*Tek başına yaşayan kadın ve erkeklerin evlenme ihtimali daha yüksektir.
*Sosyal yaşamları hareketli olan kadınların evlilik şansı evde oturup bekleyenlerden daha fazladır.
İlişkileri canlı tutmanın taktiklerden bazıları;
Romantik bir alan oluşturun
Paylaşın
Eşinizi bağrınıza basın
Birbirinizi takdir edin
Onun hakkındaki acı gerçekleri söylemek kadar memnuniyet verici olanları ifade etmek de en az o kadar önemlidir
Rutininin dışına çıkın
Gerekirse profesyonel bir yardım alın
Anlamak için dinleyin
Şikayet etmek yerine rica edin
Kimin daha çok haklı olduğunu ortaya çıkarmaktan vazgeçin
Misilleme yapmayın
Şikayetlerinizi bir süreliğine erteleyin
İşi işte bırakın ama iş becerinizi ev e taşıyın
17 Şubat 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder