1975’te ilk Erovizyon şarkı yarışmasına‘Hayalimdeki Adam’ şarkısıyla katıldı. Onu en çok ‘Bu Ne Dünya Kardeşim’ ve‘Yalan’ adlı şarkısıyla tanıdık. Bugünlerde ‘Haykırdım Sessizce’ albümüyle yine yeniden gönlümüze taht kuran sanatçı tabi ki Yeliz… Artık büyüdüm ve hayatımda bembeyaz bir sayfa açıldı diyen Yeliz ile keyifli bir şekilde sohbet ettik.
Neredeyse sizi tanıyanlar bile unuttu. Bugünün gençleri ise hiç tanımıyor. Yeliz nasıl biridir?
Her şeyden önce çok dürüst ve doğrucuyum. Hayatım boyunca bir tek felsefem oldu. Mesleğe başlarken babam, “Gece yatağa başını koyduğun zaman vicdanın rahat bir şekilde uyuyacak gibi yat” dedi. Vicdanen rahat uyumak için yaşadım ve hareket ettim.Yemin etmem, yemin edene de inanmam. Çünkü yemin çok kutsal bir şey. Burcumdan kaynaklı olacak ki hiperaktifimdir. Yay burcuyum, yükselenim koç, ay burcum aslan hepsi ateş grubunda toplanmış yani. Tam bir ateş kadınıyım. Aniden olmadık şeylere parlarım birkaç saniye sonra unutup neden böyle yaptım diye kendime kızarım. Çok neşeli biriyimdir. Gırgır, şamatayı çok severim. Hayvanları, çocukları ve yaşlıları çok severim. Evimde iki kedim var ayrıca sokaktaki kedileri de beslerim. Koyu bir Fenerbahçeliyim. İnanılmaz bir futbol hastasıyım. Lig bittiğine çok sıkılırım, başladığındaysa çok mutlu olurum. Annem, babam her şeyim. Ana babaya nasıl sırt çevrilir anlamam. Aileme ömrümün sonuna kadar ne yapsam az diye düşünüyorum. Hiç kinci değilimdir. Hata yaptığım zaman özür dilerim. Randevularıma çok sadığımdır, on dakika önce gelirim birini en fazla on dakika beklerim. Kendime karşı çok saygım var. Bu dünyada en önemli şeyin sevgi olduğuna inanıyorum zaten sevgi olunca saygı da oluyor. Zamanında çok hatalar, arsızlıklar yaptık. Bunlar kaçınılmaz şeyler. Keşke herkes benim gibi ders alsa… Kendimi kendimden çıkarıp çok konuştum. Kendimi ipe bile astım. Hayatta “Bana ne, ne yapayım kaderim buymuş” demedim hiç. Önce hatayı kendimde aramamı öğretti ‘o on beş yıl’. Artık bembeyaz bir sayfa açıldı hayatımda.
Soyadınız Nedir?
Eker.
Neden bunca yıl ara verdiniz?
Bazı aksilikler oldu diyelim. Çok sıkıntılı günler geçirdim. Yaşanması gereken bir dönemdi. Artık bunları anlatmıyorum. Şimdi yeni albümüm çıktı, hayatımda yeni bir sayfa açıldı ve eskiyi konuşmak istemiyorum. Depresyonlara girdiğim, üzüldüğüm zamanlar oldu o dönemlerde. Hiç evden çıkmadığım günlerde oldu. Kesinlikle böyle zamanlarda Allah’ın insanları büyük sınavlardan geçirdiğine ve ders alınması gerektiğine inanıyorum. Sınavı da iyi geçtiğime ve artık ödüllendirilmeye başladığımı düşünüyorum.
İnancınızı kaybetmiş miydiniz? Yoksa bir gün güzel günlerin olacağını biliyor muydunuz?
Tabii, bunların olacağını hissediyordum ve bugünleri görüyordum.
Yıllar sonra gündeme ilk kez ‘Şarkı Söylemek Lazım’ yarışmasıyla geldiniz…
Gündemde olmak isteseydim yıllar yılı o sıkıntılı dönemlerimde ağlayıp zırlayıp bunu yapabilirdim. Ben her şeyi kendi içimde yaşadım. Yarışmada çok güzel bir ortam vardı. Bunca yıl ayrı kaldıktan sonra birdenbire bu kadar eski arkadaşın arasında olmak mutluluk vericiydi. Herkes birbirini tanıyordu ve güzel bir tesadüftü. Yarışma hayatımda bugüne kadar yaşadığım en güzel dönemlerden biriydi. Kolay bir şekilde unutabileceğimi de zannetmiyorum. Yarışma bitince çok üzüldüm.
‘Şarkı Söylemek Lazım’ yarışması sizi bize hatırlattı… Albüm kararını verdiren yarışmamıydı?
Yarışmanın çok faydası oldu. Tanımayanlar tanıdı, unutanlar hatırladı. İnanılmaz bir gündem yarattı. Albüm zaten yapılacaktı.
Sonuç için ne söylemek istersiniz?
Birincinin Semih Saygıner olduğunu düşünüyorum. Halkın ve gönüllerin birincisi Semih’ti. Nasıl telefonumu bulmuşlarsa Türkiye’nin her yerinden mesajlar geldi. Her işte bir hayır vardır diye düşünüyorum. Yarışmanın ikincisi olduk, bu çok önemli değil. Benim değil de bir başka arkadaşın partneri olsaydı yarışmanın birincisi yine Semih Saygıner derdim. Ben olduğum için demiyorum.
Belki birlikte bir şey yaparsınız?
Albümde Semihle düetimiz var.
Şarkı sözü yazıyor musunuz?
1991 yılında Sel Suyu albümünde sözünü yazdığım bir şarkı vardı. Dönem dönem şiir de yazıyorum ama çok profesyonelce değil. Belki ileride. Belki aşık olurum pat diye bir şey yazarım.
Albümden biraz söz etsek…
Bu albüm benim için yeniden doğuş gibi, mesleğe yeni başlamışım gibi… 15 yaşında ilk plağım yapıldığı zaman ne hissettiysem şimdi de aynı duygular içindeyim. Kaset bitti ağladım, rafta gördüm ağladım, radyoda dinledim ağladım. Rüyada gibiyim. Özgür, Yonca Evcimik ve Emel çok inandılar bana. Onlara ne kadar teşekkür etsem az. İnşallah hep böyle gider. Onları üzmem ve üzecek bir şeyler de olmaz inşallah. Albüm için stüdyoya girmek en sevdiğim şeydir. İlk okuduğum şarkı ‘Ağla Kalbim’di hem okudum hem ağladım. Kısa sürede okudum şarkıları. Stüdyo günlerinin heyecanını çok özlemişim. Etrafınızda size inanan ve güvenen insanların olması size bir kat daha güç ve güven veriyor. Prodüktörüm Özgür için ‘Küçük Dev Adam’ diyorum. Bana çok inandı. Şarkıların sahibi Taner Gürsoy tereddüt etmeden verdi şarkıları. Birbirimizi hiç tanımıyorduk ama sanki beni tanıyormuş ve beni anlatmış gibiydi şarkıları o da bana “sanki seni tanıyormuşum ve seni anlatmışım” dedi. Ruhumun aynası oldu şarkılar. Bu şarkıların her nefesinde bütün yaşanmışlıklarım var. Kısaca
‘Haykırdım Sessizce’...
Mucizelere inanır mısınız?
Bu insanın elinde olan bir şeydir. Kişi kendisi çağırır. Düşünceleriyle, kalbiyle, beyniyle ve Allah’a olan inançla gerçekleşir diye düşünüyorum.
Neredesin filmine ilham verenin siz olduğu söyleniyor…
Hiç ilgisi yok. Benim olmama imkan yok. Ben zaten o değilim. (Kahkahalar).
Olsaydım ‘Filmde oynardım’ dermişiniz…
Yok gerçekten ben değilim. Bir kadına bir film yapılması, bir şarkı sözü yazılması ya da beste yapılması gurur verici bir şey. Ben olsaydım ‘Bendim’ derdim. Hiç çekinmem, aksine gururla söylerim.
Ayrı kaldığınız dönemlerde yeni çıkan sesleri dinlediğinizde içinizin cız ettiği olur muydu?
İçim çok acıyordu. Önüne gelen şarkıcı oluyor diye üzülüyordum. Düşünsenize iyi bir ses, iyi bir şarkıcısınız yani un, yağ ve şeker var ama helva yapacak kimse yok. Bu bir ekip işi tabii. Bir kere şansızlıklar geldi mi peşi sıra olur ya hep böyle oldu. Demek ki zamanı değilmiş. Her şeyin bir zamanı varmış. Bu hayatta hiçbir şey tesadüf değil. En basit bir karşılaşmanın bile bir tesadüf olmadığına inanıyorum. İyi düşündüğünüzde ödüllendiriliyorsunuz. Cennet ve cehennem de bu dünyada. Bana kötülük yapanın cezalandırıldığını ben gördüm. Sonsuz bir ilahi adalet olduğunu düşünüyorum. İçimde bu duygular olmasa kesinlikle ayakta duramazdım ve yaşayamazdım. Ben mutlu olduğumda herkes mutlu olsun istiyorum.
Aşka inanır mısınız?
Aaa, aşksız olur mu? İnanırım tabii. Aşka aşığım zaten. Ama maalesef üç yıldır yalnızım. Ama artık aşık olmak istiyorum. Aday var mı diye soracak olursanız bir tane var aslında. Ama o bunu bilmiyor...
Ya olmazsa…
Olmazsa olmasın ne yapalım. Dağ dağa küsmüş dağın haberi olmamış gibi bir şey olur.
İlk hareketin hep karşıdan mı gelmesini beklersiniz?
Ben birini beğenince kenara çekilip o nasıl olsa gelir beni bulur demem. Eğer ortam uygunsa ve arada ortak arkadaşlar varsa devreye sokarım.
Yay burcu için biraz flörtçü olur derler…
O flörtçülük ayrı bir şey. Göz bu. Güzele bakmak sevaptır. Kadın da olsa erkek de olsa güzel insana bakarım. Güzeli herkes sever. Ama aşık olunca çok fena aşık olurum. Gözüm hiçbir şey görmez. Bağlandığım zaman ilişki gittiği kadar gider. Kısa süreli ilişkiler yaşamam. Aşık oldum deyip birkaç gün sonra başka biriyle birlikte olanları hiç anlayamıyorum. Aşık olduğum insandan ayrıldığım zaman bir sene nasıl unutacağım diye düşünürüm.
Aşk acısına karşı bir tedavi yönteminiz var mı?
Aşkın acısından kaçmam. Acısını sonuna kadar yaşarım. Kimileri aşık oldukları kişiyle dinledikleri şarkıları dinleyemez, gezdikleri yere gidemez ben tam tersi üzerine giderim. Kaçış kabullenmemektir. Dibe vurana kadar o acıyı yaşarım. Aşk biraz acı aslında. Allah o acıyı vermesin ve kimseyi sevdiğinden ayırmasın.
Kıskanç mısınız?
Delilik derecesinde kıskançtım. Kendi kendimi yerdim. Onu da terbiye ettim. Herkesin bir özeli vardır. Kimse kimseye tasma takıp benimsin diyemez.
Nasıl bir sevgilisiniz?
Sevgi arsızıyım. Aranmayı sevilmeyi isterim. Şımartılmak isterim. Sürpriz yapılsın isterim hep.
Hoş bir sürpriz yapan oldu mu?
Şimdi onu diyecektim. Maalesef bugüne kadar kimse yapmadı.
İnşallah bundan sonra olur…
Keşke. Ama önce birini bulmak lazım. (Kahkahalar)… Ama bu ara hissediyorum galiba yakın zamanda biri hayatıma girecek.
Buradan sipariş verelim mi?
Kafa dengim olsun. Eğlenceli olsun, futbolu sevsin. Önce arkadaş olalım. Salaş meyhanede rakı-balık ve fasılları severim. Bunları seven biri olursa fena olmaz yani. Bir de Fenerbahçeli olursa... (Kahkahalar)…
27 Ağustos 2007 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)